Diyarbakır’da kayıp ilanından 19 gün sonra cesedi bir çuval içinde bulunan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cinayetiyle ilgili açılan davada verilen karar, hukuk etraflarında tartışmalara yol açtı. Olayla ilgili kimse cinayeti üstlenmezken, evrakta sadece bir itirafçı ve sonlu sayıda kanıt bulunması dikkat çekiyor. Mahkemenin verdiği kararın gerekçeli açıklamasının önümüzdeki haftalarda yapılması beklenirken, hem sanıklar hem de mağdur ailenin avukatlarının bu karara itiraz etme mümkünlüğü var.
Türkiye Gazetesi’ne konuşan Ceza Hukukçusu Haydi Dündar, davanın hukuksal açıdan çok taraflı bir incelemeyi gerektirdiğini vurguladı. Dündar, davada yargılanan dört sanığın, Narin Güran’ın öldürüldüğü yerde bulunduğunu belirterek, “Her bir sanığın bu cinayete hangi evrede dahil olduğunun belirlenmesi kural. Aksi takdirde, dört sanık da iştirakten hatalı sayılabilir ve her birine ağırlaştırılmış müebbet cezası verilmesi gerekir,” dedi. Lakin mahkemenin, sanıklardan Nevzat Bahtiyar’ı başka üç sanıktan başka tutarak karar verdiğini, Bahtiyar’ın cinayete nasıl ve hangi basamakta dahil olduğu konusunda net bir açıklama yapılmadığını da tabir etti.
Dündar, belgede Bahtiyar’ın cesedi sakladığını itiraf etmesinin dışında öteki bir somut kanıt bulunmadığını hatırlatarak, “Savcı, Bahtiyar’a verilen 4 yıl 6 aylık mahpus cezası ile ilgili İstinaf Mahkemesi’ne başvurabilir. Zira aslında savcılık, Bahtiyar’a ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası verilmesini talep etmişti. Bu durum, temyiz kademesinde kararın bozulma riskini artırıyor,” dedi.
Bahtiyar’ın savunmasında “delil karartma” suçlamasıyla yargılanmasının, mahkemede karışıklığa yol açtığını belirten Dündar, davanın seyrinin temyiz incelemesiyle şekilleneceğini söz etti. Bilhassa cinayetle ilgili somut kanıtların eksikliği, kararın türel geçerliliği açısından soru işareti oluşturuyor.
Narin Güran’ın ailesi ve halk, davanın adaletli bir formda sonuçlanmasını beklerken, sürecin nasıl devam edeceği merakla izleniyor.
|
Sorgu: Bir kız çocuğu neden babasını öldürmek ister?
|
